17 Ağustos 2017’nin astronominin ve evreni kavrayışımızın tarihinde tarihi bir gün olduğunu söylemek abartılı olmaz. O gün, nispeten yakın bir galakside, birbirlerine kütle çekimle bağlı iki nötron yıldızı muazzam bir enerji fışkırmasında birlikte spiraller çizerek döndüler. Bu olay, uzay zamanın kendisini buruşturarak Dünya’dan tespit edilebilen güçlü bir kütle çekim radyasyonu meydana getirdi. Aynı zamanda yüksek enerji Gama-ışın bandından düşük enerjili radyo dalgalarına kadar uzanan inanılmaz miktarlarda elektromanyetik radyasyon üretti. Bu tek olayın elektromanyetik ve kütleçekimsel radyasyonunun tespit edilmesi, bilim insanlarının aşırı derecede kompakt ve yoğun iki nötron yıldızı birlikte spiral çizerek döndüğünde ne olduğunu detaylı şekilde anlamasını sağladı ve maddenin doğası ve altın (ve molibden gibi daha önemlileri) gibi ağır elemetlerin nasıl yaratıldıkları hakkında önemli yeni ipuçları sundu. Çift nötron yıldızı birleşmesi olaylarının sıklığı hala tartışılır durumda ve benzer diğer olayları arayış devam ediyor. Belki de bazılarını zaten görmüşüzdür? 2015’in yılbaşında, iki buçuk yıldan daha uzun süre önce, kısa bir gama-ışın patlaması Fermi Gama Işın Uzay Teleskobu tarafından, hemen ardından Neil Gehrels Swift Gözlemevi ve diğer yüksek enerji gözlemevleri tarafından görülmüştü. Yukarıdaki görsel bu olayın Chandra X-ışın Gözlemevi tarafından yapılan iki gözlemini gösteriyor. Soldaki görüntü Fermi tespitinden yaklaşık bir hafta sonra elde edilirken ortadaki görüntü bundan bir ay sonra alındı. Kısa süreli daha sönük X-ışın emisyonu kaynağı, (X-ışın yayınlayan bir galaksi olan) parlak kaynağın sol altında görülüyor. Birleşen nötron yıldızlarının bir simülasyonu ve birleşmenin üreteceği güçlü yüksek enerji emisyonu jeti sağda tasvir ediliyor. Bu olay, uzun süren X-ışın emisyonu sergileyen kısa bir Gama-ışın patlaması, Ağustos 2017 birleşme olayıyla benzer karakteristiklere sahip. Bu da 2015’in yılbaşı gününde de iki nötron yıldızının, girdabında muhtemelen bir kara delik yaratan birleşmesine tanık olduğumuz anlamına geliyor. Eğer bu doğruysa bu olay da kütle çekim dalgaları üretmiş olmalı, ama bu kütle çekim dalgaları kaynağın Dünya’ya mesafesinde ne yazık ki tespit edilemez.
Görsel: X-ışın: NASA/CXC/GSFC/UMd/E. Troja et al.; Simülasyon: NASA/GSFC