Ağır elementlerin (örn. altın), yani büyük sayıda proton ve nötrona sahip atom çekirdeklerinin kökeni on yıllar boyunca bir sırdı. Bu elementler için en bariz ocak olan süpernova patlamaları, bunu yapabilir gibi durmuyorlardı. Bilim insanları bir alternatif aramak zorunda kaldılar ve sonunda gözlerini sıra dışı bir sürece çevirdiler: iki (veya daha fazla) nötron yıldızının çok büyük bir çarpışmayla birleşmesi, bu olağanüstü atom çekirdeklerini oluşturmaya yetecek kadar nötron zengini maddeyi serbest bırakabilirdi. Uzun yıllar boyunca bu çok kaba bir spekülasyon gibi görüldü, ta ki Ağustos 2017’de LIGO kütle çekim dalgası gözlemevi, uzay zamanda bir nötron yıldızı birleşmesi tarafından üretilen zayıf salınımları tespit edene kadar. Bu birleşme olayının elektromanyetik radyasyonu Fermi Gama-ışın Uzay Teleskobu, INTEGRAL ve uzay ve de yer temelli diğer teleskoplar tarafından tespit edilerek yorumu doğruladı. Bu gözlemler kaynağı, Samanyolu’ndan çok uzak bir galakside meydana gelen bir nötron yıldızı birleşmesi olarak kesin şekilde belirlediler. Peki böyle birleşmeler ne sıklıkta meydana geliyor? LIGO bu soruyu cevaplamak için çalışıyor. 25 Nisan 2019’da, üçüncü gözlem seferinin başlangıcından sadece birkaç hafta sonra LIGO, Virgo kütle çekim dalgası gözlemeviyle birlikte ikinci bir nötron yıldızı birleşmesinin kütle çekim dalgalarını tespit etti. Bu dalga tespitine S190425z adı veriliyor. Yukarıdaki görsel, bu birleşme olayının bir tüm gökyüzü görüntüsü üzerine bindirilen muhtemel konumunun dış hatlarını beyazla gösteriyor (Samanyolu’nun düzlemi soldaki dağınık kuşak). Bu olay sırasında iki LIGO detektöründen birisi kapalı olduğundan bu, normaldekinden daha büyük bir arama bölgesiyle sonuçlandı ve ne yazık ki hiçbir uzay ya da yer temelli teleskop tarafından S190425z’den gelen bir elektromanyetik sinyal tespit edilemedi. Bu tespitler, böylesi birleşmelerin ne kadar sık gerçekleştiklerini ve Evren’in ne kadar altın (daha da önemlisi molibden) içerebileceğini anlamada önemliler.
Görsel: LIGO/Virgo/NASA/Leo Singer