Kütle çekime meydan okunmaz. Bilim insanları bu özdeyişin gerçekliğine tüm kütle ölçeklerinde şahit oldular ve yakın zamanda işleyişini, hayal edilebilecek en büyük ölçeklerden birinde, galaksi kümeleri ölçeğinde gördüler. Yukarıda gösterilen, Dünya’dan yaklaşık 1,2 milyar ışık yılı uzakta bulunan (yani Evren 1,2 milyar yıl daha gençkenki hallerinde görülen), 1E2215 ve 1E2216 olarak adlandırılan, oldukça gizli iki galaksi kümesinin Chandra X-ışın Gözlemevi’nden X-ışın görüntüsü. Chandra X-ışın görüntüsüyle birlikte optik ve radyoda diğer çoklu dalga boyu görüntüleri, iki kümeyi sıra dışı bir zamanda, aralarındaki insafsız kütle çekim yüzünden tam da birbirlerine çarpmak üzerelerken yakalamış. Böylesi büyük ölçekli küme çarpışmaları, bilinen en güçlü olaylardan bazılarıdır ve Evren’in yapısının büyüyüp evrildiği ana yoldur. Bu çarpışmalar aslında ağır çekimde gerçekleşirler ve olmaları milyarlarca yıl sürer. Kümeler bir araya gelirken değişken kütle çekim etkileri madde dağılımlarını bozar, kümeleri parçalar ve belki maddeyi aktif küme galaksilerinin merkezlerindeki aç süperdev kara deliklerin midelerine taşır, belki de yeni yıldız oluşumlarını körükler. Bu gözlemler, bu kuvvetli, ağır çekim küme çarpışmalarının bilgisayar simülasyonlarının test edilmesine yardımcı oluyor ve maddesel Evren’i oluşturan kozmik ağı daha iyi anlamamızı sağlıyor. Tüm görgü tanıkları gibi ne olmak üzere olduğunu bildiğimizi düşünüyoruz, yine de bakışlarımızı çeviremiyoruz.
Görsel & Referans: NASA/CXC/RIKEN/L. Gu et al