Çok büyük yıldızlar, içerisinde bulundukları galaksileri şekillendirmede önemli bir rol oynarlar. Kuvvetli radyasyonları (Güneş’ten milyonlarca kez daha parlak) çevrelerindeki çok büyük miktarlardaki gaz ve tozu aydınlatır ve iyonize eder. Bu radyasyon aynı zamanda saatte milyonlarca kilometre hızla esen kuvvetli rüzgarlara güç verir. Bu rüzgarlar, yıldızın etrafında pek çok ışık yılı genişlikte devasa kabarcıklar oluşturan galaktik buldozerlerdir. Son olarak yıldızlar süpernova olarak patlarlar ve parıldayan engin süpernova kalıntıları yaratırlar. Yıldız yaşlandıkça rüzgar, yıldızın çekirdeğindeki nükleer fırında oluşmuş kimyasallarla zenginleşmiş hale gelir ve bu elementler rüzgarla ve de nihayetinde süpernova patlaması aracılığıyla yıldızlararası uzaya dağıtılırlar. Yıldız rüzgarının çevredeki galaktik maddeyle, ya da yıldızın yaşamındaki daha erken bir safhada dışarı atılan daha yavaş rüzgar maddeleriyle çarpışması çok şiddetli bir süreçtir. Bu çarpışmanın enerjisi, kabarcığın sınırı yakınında milyonlarca derecelik sıcaklıklar üreten ekstrem ısıya dönüşebilir. Yukarıdaki görüntü rüzgarla şişirilen böylesi bir sıcak kabarcığı gösteriyor. WR 18 adlı evrimleşmiş bir dev yıldızın rüzgarı tarafından üretilen kabarcığın sıcak kenarını gösteren bu görüntü, XMM-Newton X-ışın gözlemevi tarafından elde edildi. WR 18 bir X-ışın kaynağı ve kabarcığın sağ üst kenarına doğru, X-ışın yayınlayan maddenin parlak çıkıntısının hemen içinde görülebilir. Mavi yüksek enerji X-ışınları ve kırmızı düşük enerji X-ışınları olmak üzere bu görseldeki renkler X-ışın enerjisini belirtiyor. Çalışmalar, önceden var olan maddenin zenginleşmiş yıldız rüzgarıyla etkin şekilde karıştığını ve kimyasal açıdan daha fazla evrimleşmiş, yeni yıldızlar ve gezegenler oluşturmak için hammade sağladığını gösteriyor.
Görsel & Referans: X-ışın: J. Toalá & ESA; Optik: Don Goldman