Galaksiler içerdikleri büyük, mavi OB yıldızları tarafından şekillendirilirler. Bu dev yıldızlar, OB birliktelikleri adı verilen topluluklarda oluşurlar. Yıldız yüzeylerinden ışık hızında uçan muazzam miktarlarda yüksek enerjili morötesi radyasyon üretirler. Bu radyasyon o kadar şiddetlidir ki yıldızın dış katmanlarıyla etkileşime girip bu yıldız maddesine momentum kazandırır ve dışarı doğru giden, güçlü bir yıldız rüzgarı üretir. OB birliktelikleri yalnızca özellikle yoğun, devasa yıldızlararası toz bulutlarında oluşur. Büyük mavi yıldızlar oluşurken bunların radyasyonu ve rüzgarları toz bulutunun içinde dev mağaralar meydana getirir. Bu yıldızlar yaşamlarını hızlıca yaşarlar ve sonunda süpernova olarak patlarlar. Tüm bu süreç düşük enerjili kızılötesi ve yüksek enerjili X-ışın gözlemlerinin birleşimiyle detaylıca incelenebilir: kızılötesi görüntüler toz mağarasının sınırlarını gösterir ve bunun duvarlarında oluşması muhtemel gömülü yeni yıldızları bulabilir; X-ışın gözlemleriyse mağaranın içindeki yıldız rüzgarlarının (ve süpernovaların) sıcak şoklanmış gazlarını gösterir. Büyük Macellan Bulutu’ndaki NGC 1929 adı verilen bir süper kabarcığın Chandra X-ışın, Spitzer Uzay Teleskobu kızılötesi ve ESO yer temelli optik görüntülerinin bir kompoziti olan yukarıdaki görsel bu etkileşimin sıra dışı bir örneği. Mavi X-ışın emisyonu, dış hatları kırmızı kızılötesi emisyonla gösterilen toz mağarasındaki boşluğu dolduruyor.
Görsel: X-ışın: NASA/CXC/U.Mich./S.Oey, IR: NASA/JPL, Optik: ESO/WFI/2.2-m