Maddesel bir dünyada yaşıyoruz. Anti-madde dünyasının, yani asıl olarak anti-maddeden meydana gelenin aksine. Evren’in başlangıcında, eşit miktarda madde ve anti-madde üretilmiş olması gerektiğinden bunun neden böyle olduğu temel bir bilmece. Evren’in taraf seçmesi bizim için iyi bir şey, çünkü madde ve anti-madde temas ettiklerinde yok olur ve birleşik durgun kütlelerini enerjiye dönüştürürler. Bu yüzden eşit madde ve anti-madde parçaları olan bir evrende gezegenler ya da insanlar gibi şeyleri oluşturmak zordur. Madde ve anti-madde arasındaki asimetrinin küçük olduğunu düşünüyoruz, öyle ki her bir milyar anti-madde parçacığına karşılık bir milyar ve bir madde parçacığı mevcuttu; bu küçük fazlalıktan da evrenin yapısı doğdu. Evren’de şu anda var olan, genelde nötron yıldızları veya kara deliklerin çevresindeki yüksek enerjili süreçler tarafından üretilen, yalnızca eser miktarda anti-madde gördük. Peki ama Büyük Patlama’dan hemen sonraki müthiş madde ve anti-madde yok oluşundan geriye kalan anti-madde kırıntıları olabilir mi? Fermi Gama-Işın Uzay Teleskobu’nun 10 yıllık verilerinin kullanıldığı yeni bir çalışma, anti-madde yıldızlarının, ya da “anti-yıldızlar”ın evrende var olup olamayacağını inceledi. Bir anti-yıldız çoğunlukla, hidrojenin aksine, bir anti-proton (negatif yüklü bir proton) ve yörüngesindeki bir pozitron (pozitif yüklü bir elektron) içeren anti-hidrojenden oluşmuş olurdu. Eğer bir anti-yıldız, uzayda bir parça maddeyle karşılaşırsa, bunu takip eden yok oluş, Fermi tarafından tespit edilmesi olası bir gama-ışın emisyonu üretecektir. Yukarıdaki görsel, 10 yıllık periyodda Fermi tarafından görüldüğü şekilde tüm gökyüzündeki gama-ışın emisyonunun haritasını gösteriyor. Beyaz daireler, muhtemel anti-yıldızların konumlarını, gökyüzünün Fermi’nin gördüğü gama-ışınlarının bir anti-yıldızdan beklenen gama-ışınlarıyla uyumlu olabileceği bölgelerini gösteriyor. Ama, bu kaynakların gerçekten anti-yıldızlar olup olmadıklarını söylemek için çok erken ve “normal” kara delikler veya nötron yıldızları gibi diğer aşırı fakat daha yaygın cisimler, Fermi’nin gördüğü gama-ışın emisyonunu açıklayabilir. Ama bunlar gerçekten de anti-yıldızlarsa, çevrelerinde anti-insanların yaşadığı anti-gezegenler de olabilir mi?
Görsel: S. Dupourque/IRAP