Spiral galaksilerin merkezleri esrarengiz bölgelerdir ve bizim Samanyolu’nun merkezi de bir istisna değil. Samanyolu gibi spiral galaksiler, genellikle birkaç yüz bin ışık yılı çaplı, yıldızlardan oluşan yassı geniş bir diske ve diskin merkezinde bir şişkinliğe sahiptir. Bu şekil, galaksinin dönüşü ve onu bir arada tutan (normal ve karanlık) maddenin kütle çekiminin dengeli etkileşimi (ayrıca diğer galaksilerle rastlantısal çarpışmaların önemli katkılarıyla) tarafından üretilir. Samanyolu’nun merkezini yer temelli optik teleskoplarla incelemek zordur, çünkü galaksi merkezi yaklaşık 25.000 ışık yılı mesafede, Dünya ve merkez arasında yer alan muazzam kalın toz ve gaz bulutları ardında gizlenmiştir. Ama çok uzun dalga boylu radyasyon (radyo dalgaları gibi) ve çok kısa dalga boylu radyasyon (X-ışınları gibi) bu toz örtüsünü delip galaksinin kalbinin derinliklerindeki harikaları açığa çıkarabilir. Yukarıdaki görsel, Chandra X-ışın Gözlemevi’nden X-ışın gözlemlerinin (yeşil ve mavi) ve Güney Afrika’daki MeerKAT teleskobundan bir radyo görüntüsünün (kırmızı) kompoziti. X-ışın görüntüsü, galaksi merkezi yakınlarında gerçekleşen, gücünü kara delikler, nötron yıldızları, süpernovalar ve diğer yıldız patlamalarından alan yüksek enerjili olayların bir kaydı. Radyo emisyonu ise merkezi ve Samanyolu’nun kendisini sarmalayan gösterişli, biçimli, gizemli manyetik alanın hakimiyeti altında tutulan soğuk gaz tarafından üretiliyor. Görselde, şu anda uykuda olan, şaşırtıcı şekilde parlak, 4 milyon güneş kütleli canavar kara delik Sgr A* gösteriliyor. En iyisi hiç rahatsız etmemek.
Görsel: X-Işın: NASA/CXC/UMass/D. Wang et al.; Radyo: SARAO/MeerKAT)