Galaksimiz Samanyolu’ndaki 1 milyara yakın yıldızın belki de yarısından fazlasını meydana getiren çok, ama çok sayıda küçük, sönük kızıl cüce yıldız var. Ve bu yıldızların çoğunluğu değilse bile pek çoğu, çevrelerinde dönen bir (ya da iki veya üç veya beş) gezegene sahip ve bu gezegenlerin de birçoğu yıldızlarının yaşanabilir bölgesinde, sıvı suyun (ve yaşamın) prensipte var olabileceği yerdeler. Galaksimizdeki bu milyonlarca ya da milyarlarca yıldızın kaç tanesi yaşamı destekliyor. İronik olan, kızıl cüceler çok sönük olduklarından bu potansiyel olarak yaşanabilir gezegenler yıldızlarının fazla yakınında dönüyor olmaları gerek. Kızıl cüce yıldızlar, güneş parlamalarının büyük ölçekli versiyonları olan yıldız patlamalarını yönlendiren güçlü manyetik alanlara sahip oldukları için tehlikeli şekilde aktifler. Bu güçlü yıldız “süper parlamalarının” yakındaki gezegenler üzerinde ne gibi etkileri olabilir? Barnard’ın yıldızının Chandra X-ışın Gözlemevi’yle alınan X-ışın faaliyeti üzerine yeni bir çalışma bu sorunun yanıtlanmasına yardımcı oldu. Barnard’ın yıldızı, yalnızca 6 ışık yılı mesafede, Dünya’ya en yakın kızıl cücelerden birisi. Barnard’ın yıldızının Chandra gözlemleri, sadece 7 saat süren bir gözlemde, bir yıldız parlaması tarafından üretilen kuvvetli bir X-ışın fışkırması gösterdi. Yukarıdaki görsel, Barnard’ın yıldızına benzer bir kızıl cücenin çevresindeki yaşanabilir bölgede bulunan bir gezegenin sanatçı tasviri. Ek görsel, Chandra gözlemi sırasında Barnard’ın yıldızının X-ışın parlaklığını gösteriyor; gözlemin başında X-ışın parlaklığında büyük bir artış gerçekleşiyor. Bu gözlem, zamanın yaklaşık %25’inde Barnard’ın yıldızının tehlikeli olabilecek süper parlamalarla fışkırdığını söylüyor. Bu parlamaların en zararlı etkisi, gezegen etrafındaki tüm atmosferin soyup atılmasını sağlaması ve gezegen üzerinde yaşamı, imkansız değilse de düşük bir ihtimal haline getirmesi olmalı.
Görsel: X-ışın ışık eğrisi: NASA/CXC/University of Colorado/K. France et al.; İllüstrasyon: NASA/CXC/M. Weiss