Güneş benzeri yıldızların, neredeyse değişmeden geçirdikleri milyarlarca yıllık, tüm bu süre boyunca yıldızlararası (ve gezegenlerarası) uzaya ışık ve ısı saçtıkları uzun ömürleri vardır. Ama zaman içinde yıldızlar nükleer yakıtlarını tüketirler. Bu olduğunda işler kötüye gitmeye başlar. Yıldızın dış atmosferi bir dizi atımla dışarı atılır, uzayda çok uzaklara uzanan yapılı bir nebula oluşturur. Bu “gezegenimsi nebulalar” (gerçekte gezegenlerle fiziksel bir bağlantıları olmadığından aslında yanlış bir adlandırmadır), gözlemcilere eskimoları, kedi gözlerini, karıncaları ve diğer garip morfolojileri hatırlatan, yer temelli teleskoplar tarafından çözümlenebilen en güzel cisimlerden bazılarını meydana getirirler. “Beyaz cüce” adı verilen, Dünya büyüklüğündeki yoğun bir karbon yığını olan yanmış yıldız çekirdeği, genelde bu nebulanın merkezinde yer alır ve kuantum mekaniksel sosyal mesafenin tuhaf etkilerinin desteğiyle nihayetinde Dünya büyüklüğünde bir elmasa soğurlar. “Spiral Gezegenimsi Nebula”nın (ya da astronomik olarak NGC 5189) XMM-Newton X-ışın gözlemeviyle yapılan bir gözlemi, böylesi tüm beyaz cücelerin usulca güzel geceye gitmediğini ortaya çıkarıyor. Yukarıdaki görsel, XMM’den bir X-ışın görüntüsüyle (Hubble Uzay Teleskobu’ndan) bir optik görüntüyü ve Geniş Alan Kızılötesi Tarama Kaşifi’nden (WISE) bir kızılötesi görüntüyü karşılaştırıyor. Bu kompozit görüntü, soğuk toz ve gaz duvarlarıya sınırlanan boşlukların içindeki milyon derecelik X-ışın yayınlayan sıcak gaz kabarcıklarını ortaya çıkarıyor. Böyle sıcak gazlar normalde NGC 5189 gibi yaşlı sistemlerde değil, yalnızca çok genç gezegenimsi nebulalarda görülür. XMM verileri, evriminin çok ileri aşamalarında, merkezi yıldızın şiddetli bir atım süreci geçirdiğini gösteriyor. Bu “ölüm sancısı” ölmekte olan yıldızdan, zamanla daha önce var olan boşluk duvarlarıyla çarpışan ve gazı milyonlarca dereceye ısıtan büyük miktarda karbon zengini madde attı. Bu gözlem ve benzeri diğerleri, Güneş benzeri yıldızların nihayetinde nasıl öleceklerini ve galaksilerine tekrar zenginleşmiş maddeler vereceklerini açıklamamızı sağlıyorlar.
Görsel: J.A. Toalá, R. Montez Jr ve M. Karovska ve ESA