Güneş atmosferinin tacına, yani en dış bölgesine, korona adı verilir. Korona milyonlarca dereceyi aşan sıcaklıklarıyla aşırı şekilde sıcaktır ve Güneş’in görünebilir yüzeyinin hemen üzerinde uzaya doğru akar. Korona oldukça dinamiktir ve Güneş’in leke çevrimiyle ve de çok daha kısa zaman aralıklarında değişir. Ay ve Güneş’in tuhaf bir tesadüfle Dünya’dan görüldüğü şekliyle aynı görünür büyüklüğe sahip olmaları (Ay Güneş’ten 400 kat daha küçük olmasına rağmen 400 kat daha yakındır) dışında koronayı Dünya’dan görmemiz mümkün olmazdı, çünkü Güneş’in fotosferinin görünür emisyonundan çok daha sönüktür. Ama tam Güneş tutulmaları sırasında Ay doğrudan Güneş ve Dünya arasına ilerler ve yeryüzünde 105 kilometre genişliğinde bir tam karanlık oluşturur. Bu siyah nokta Dünya üzerinde saatte 1500 kilometreyi aşan hızlarda hareket eder. Eğer gökyüzü açıksa gölge şeridindeki insanlar Ay Güneş’i örttüğünde koronanın ışığını kısa bir süre için (birkaç dakikaya kadar) görebilirler. Güneş’in Dünya’ya gerçek anlamıyla maddesel olarak değen bir parçası olduğu için koronayı anlamak önemlidir. Güneş’in manyetik alanının dolanıklığının yol açtığı fışkırmalar ve patlamalar koronanın aşırı sıcaklığından sorumludur ve aynı zamanda koronal kütle atımı (CME) olayları sırasında koronanın büyük parçalarını uzaya atabilir. Eğer Dünya bir CME’nin yolu üzerindeyse, yüklü parçacıkları Dünya’nın manyetik alanıyla etkileşime girerek renkli auroraları meydana getirir. Ama çok güçlü CME’ler yörüngedeki iletişim uydularına zarar verebilir ve Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki personel, hatta havayolu yolcuları için tehlike teşkil edebilir. Bu olayların tehlikeleri bir tarafa bırakılırsa tümlük sırasında koronanın görüntüleri muhteşemdir. Yabi eğer yapabilirseniz dışarı çıkın ve bir tutulmanın tadını çıkarın. Ama tutulmayı güvenli izlemek için gerekli önlemleri aldığınızdan emin olun çünkü Güneş’in fotosferik ışığının küçük bir kısmı bile gözlerinize zarar verebilir.
Görsel: S. Habbal, M. Druckmüller ve P. Aniol