Eşler insanlarda genelde davranışları etkiler ve yıldızlar da bundan çok farklı değiller. Birbirlerine kütle çekimsel olarak bağlı yıldızlar arasındaki etkileşimler, bu yıldızların evrimleşme şekillerini önemli ölçüde değiştirebilir. Yıldız evrimi asıl olarak yıldız kütlesi tarafından belirlenir, daha ağır yıldızlar, nükleer yakıtlarını daha hızlı tükettiklerinden daha önce değişirler. Böylece bir yıldız çiftinde, daha kütleli yıldız az kütleli olandan daha önce evrimleşecek ve hatta tüm yakıtını tüketip yoldaşı parlamaya devam ederken bir tür kompakt yıldız külü haline gelecektir. R Aquarii sistemi bu karmaşık evrim sürecinin iyi çalışılmış bir örneği. R Aquarii şişkin bir kızıl dev yıldız ve bir beyaz cüce yıldızdan, termonükleer yakıtının tamamını tüketmiş bir normal yıldızın kompakt kalıntısından meydana geliyor. Bir beyaz cüce ekstrem derecede yoğundur (bir kesme şeker boyutunda beyaz cüce maddesi bir arabadan daha ağırdır) ve bu nedenle çok kuvvetli bir kütle çekim alanına sahiptir. Yıldızlar birbirleri etrafında döndükçe kızıl devin maddesi beyaz cücenin üzerine düşebilir. Bu potansiyel olarak tehlikeli bir durum; beyaz cüce tarafından biriktirilen madde çok fazla olursa, beyaz cücenin kütlesi Chandrasekhar limitini, bir beyaz cücenin taşıyabileceği maksimum madde miktarını geçebilir. Bu limit aşıldığı takdirde beyaz cüce çöker ve patlayarak çifti yok eder. Ama kızıl devin hidrojen zengini maddesi beyaz cücenin üzerine düştükçe beyaz cücenin aşırı kuvvetli kütle çekimi tarafından sıkıştırılır ve öyle bir sıcaklığa ısıtılır ki, hidrojen zengini madde patlayarak helyuma birleşir ve maddeyi beyaz cücenin yüzeyinden uzaya doğru atan termonükleer bir nova patlaması üretir. Yukarıdaki görsel, R Aqr ve yıldızın çevresindeki bölgenin kompozit optik (kırmızı) ve X-ışın (siyan) fotoğrafını gösteriyor. R Aqr’nin çevresindeki uzay beyaz cüceden atılan, bir kısmı optik olarak görülen bir halka şeklinde, bir kısmı da halkaya dikey X-ışın yayınlayan bir jet oluşturan maddeler tarafından şekillendiriliyor. Chandra X-ışın Gözlemevi’yle neredeyse 20 yıldan uzun süre boyunca gerçekleştirilen gözlemler, içerisindeki maddeler uzaya doğru genişledikçe X-ışın yayınlayan jetin kendisinin de nasıl değiştiğini gösterdi.
Görsel & Referans: X-ışın: NASA/CXC/SAO/R. Montez et al.; Optik: Adam Block/Mt. Lemmon SkyCenter/U. Arizona