Spesifik bilginin dar sınırlarının ötesine geçmek, Evren’in nasıl işlediğine dair çok daha bütünlüklü bir resim sağlar. Astronomide bu çoğu zaman, çok çeşitli enerji skalalarında meydana gelen fiziksel süreci gözlemek için elektromanyetik spektrumda dalga boyu sınırlamalarının ötesine ulaşmak anlamına geliyor. Bunun yakın tarihli yeni bir örneği, Centaurus galaksi kümesinin Chandra X-ışın Gözlemevi’nden X-ışın (kırmızıyla gösterilen), Ulusal Bilim Vakfı’nın (NSF) Karl Jansky Çok Büyük Sırası’ndan radyo (maviyle gösterilen) verileri ve Hubble Uzay Teleskobu optik fotoğrafının bir birleşimi olan yukarıdaki görselde gösteriliyor. Bir araya getirilen veriler Chandra tarafından görülen sıcak, X-ışın yayınlayan (ve oldukça ilginç şekilde kümedeki normal, üçlü kuarklı “baryonik” maddenin çoğunu içeren) gazın, küme galaksilerinden birisinin, NGC 4696’nın merkezindeki tek bir süperdev kara deliğin seyrek ve düzensiz fışkırmalarıyla nasıl rahatsız edildiğini ortaya çıkarıyor. Bu kara delik patlamaları sıcak gazda, Jansky Sırası tarafından görülen soğuk gazla dolu muazzam oyuklar meydana getirirken Hubble da kümenin karanlık madde dahil toplam kütlesini belirlemeye yardımcı oluyor. Benzer oyuklar Perseus galaksi kümesinde hapsolmuş sıcak gazda da görüldü. Bu işbirliği, NGC 4696’nın merkezindeki (nispeten küçük) kara deliğin devasa fışkırmalarının, inanılmaz mesafelerde sıcak gazın yapısını nasıl değiştirdiğinin ve küme içi uzayı demir ve yaşam için gerekli diğer kimyasal elementlerle nasıl zenginleştirdiğinin detaylı şekilde ortaya konmasına imkan sağlıyor.
Görsel: X-ışın: NASA/CXC/MPE/J. Sanders et al.; Optik: NASA/STScI; Radyo: NSF/NRAO/VLA