Galaksileri bir arada tutan kütle çekimsel tutkal çok büyük oranda karanlık madde olarak adlandırılan bir şey tarafından sağlanır. Ya çok az elektromanyetik radyasyon saldığı ya da hiç salmadığı ve yalnızca toplu kütle çekiminin etkisiyle tespit edilebildiği için gerçekte kimse karanlık maddenin tam olarak ne olduğunu bilmiyor. Bazı bilim insanları karanlık maddenin (“zayıf etkileşen kütleli parçacıklar”dan yola çıkılarak tuhaf bir şekilde WIMPS olarak adlandırılan) atom altı parçacıkların birleşimi olduğunu düşünüyor. Normal madde gibi WIMPS de hem “madde” hem de “anti-madde” formlarında bulunabilir ve yine aynı normal maddede olduğu gibi bir WIMP bir anti-WIMP’le çarpışırsa çift ortadan kalkar ve WIMP’teki ve anti-WIMP’teki madde, prensipte tespit edebileceğimiz, elektromanyetik enerjiye çevrilir. Üretilen enerji WIMP kütlesine (ışık hızının karesi katı) bağlıdır ve çok sayıda teori bu ortadan kalkma radyasyonunun Gama-ışın enerji bandında yayınlanması gerektiğini öne sürüyor. Fermi Gama-ışın Uzay Teleskobu’nun amaçlarından birisi de WIMP/anti-WIMP ortadan kalkışından kaynaklanan Gama-ışın sinyalini tespit etmek. Fermi’yi kullanan astronomlar yakın zamanda M31, Andromeda galaksisinden gelen alışılmadık bir Gama-ışın sinyali tespit ettiler. Bu Gama-ışın sinyali M31’in (yukarıda da görüldüğü gibi) merkezine, yüksek karanlık madde yoğunluğuna sahip bir bölgeye sınırlandığı için alışılmadık. Bu sinyal kendi Samanyolu’muzun merkezinden gelen gizemli Gama-ışınlarına benziyor. Bir bölümü ya da tamamı, önceden belirlenmemiş bir nötron yıldızları ya da diğer kompakt cisimler gibi başka daha yaygın kaynaklardan olabileceği için bu sinyalin karanlık maddenin ortadan kalkmasından geldiği kesin değil. Astronomlar şimdi bu sinyali dikkatlice inceliyorlar, zamanla ve Gama-ışın enerjisiyle nasıl değiştiğini belirliyorlar ve bu gizemli Gama-ışınlarının doğasını doğrulamaya yardımcı olmak için konumsal dağılımını diğer belirlenmemiş kaynakların dağılımıyla karşılaştırıyorlar.
Görsel&Referans: NASA/DOE/Fermi LAT Collaboration and Bill Schoening, Vanessa Harvey/REU program/NOAO/AURA/NSF