Ortak kütle çekimleri tarafından bir arada tutulan galaksi grupları olan galaksi kümeleri üzerine çalışmalar, galaksilerin yıldızları nasıl ürettiği ve Evren’in bizzat kendisinin nasıl büyüdüğü ve evrimleştiğiyle ilgili hayati bilgiler sağlıyor. Kümelerdeki toplam normal madde kütlesi aslında yıldızlar değil, kümenin içindeki galaksilerin birleşik kütle çekimiyle kapana kısılmış dağınık gazların oluşturduğu muazzam süper-sıcak bulutlar tarafından domine edilmiş. Bu devasa, dağınık bulutlar X-ışını yayacak kadar sıcak, böylece Chandra X-ışını Gözlemevi ve XMM-Newton Gözlemevi gibi teleskoplarla elde edilen X-ışını görselleri astronomların, gökyüzünde birbirlerine yakın duran galaksiler grubunun gerçekten de kütle çekim kuvvetiyle bir arada duran bir yapı oluşturup oluşturmadıklarını anlamasına yardımcı oluyor. Astronomlar, Chandra, XMM-Newton ve yer gözlemevlerini kullanarak, Dünya’dan 11 milyar ışık yılı uzakta, şu ana kadar bulunmuş en uzak galaksiler kümesini keşfettiler. Bu görsel kümenin X-ışını (mor ile gösterilen), kızılötesi ve radyo dalga boylarında alınmış görüntülerinin kompozit bir hali. Bu gözlemler aynı zamanda kümenin merkezine yakın galaksilerde yıldız oluşumlarının olağanüstü miktarlarda olduğunu gösteriyor. Bu küme, olgun, tam oluşmuş kümelerle henüz oluşma aşamasındaki daha genç proto-kümeler arasındaki bağlantının kayıp parçası gibi duruyor.
Görsel: NASA/CXC/CEA/T. Wang et al; Kızılötesi: ESO/UltraVISTA; Radyo: ESO/NAOJ/NRAO/ALMA