Yıldızlar galaksi içerisinde dağılmış gaz ve toz bulutlarından genellikle gruplar halinde doğarlar. Yıldız oluşumunda kütleçekim, dönme ve sıcaklık arasında kompleks bir etkileşim söz konusudur. Astronomlar arasındaki yaygın bir fikre göre yıldız oluşumu bulutun merkezinden dış bölgelerine doğru, bulutu içeriden dışarı doğru yakarak ilerler. Ancak yeni veriler bu fikre meydan okuyor. Görsel, Alev Nebulası’nın kalbinde yer alan genç bir kümenin, NGC 2024’ün kompozit X-ışın ve kızılötesi fotoğrafını gösteriyor. X-ışın verileri (Chandra X-ışın Gözlemevi’nden, mor renkli) ve kızılötesi görseli (Spitzer Uzay Teleskobu’ndan) astronomların yeni doğmuş yıldızların neredeyse tam bir sayımını elde etmek üzere kümenin derinlerine bakmasına imkan veriyor. Ve buldukları şey oldukça şaşırtıcıydı: ilk doğan yıldızları kümenin merkezinde bulmak yerine Chandra ve Spitzer verileri en yaşlı yıldızların aslında kümenin dış bölgelerinde, genç yıldızların da merkezde bulunduğunu gösteriyor. Bu yıldız oluşumunun nebulanın dış kısmında başladığını ve kümenin merkezine doğru ilerlediği anlamına geliyor olabilir. Ancak daha olası bir açıklama yıldız oluşumunun gerçekte nebulanın merkezinde başladığı, fakat yıldız oluşum bulutunun dış bölümlerinde daha erken dururken merkezdeki yüksek gaz ve toz yoğunluğu nedeniyle milyonlarca ya da milyarlarca yıl boyunca devam ettiği şeklinde.
Görsel: X-ışın: NASA/CXC/PSU/K.Getman, E.Feigelson, M.Kuhn & the MYStIX team; Kızılötesi:NASA/JPL-Caltech