Aktif kara delikler doymak bilmez yiyicilerdir, ama aynı zamanda büyük kabarcıklar şişirirler. Kara deliğe doğru düşen madde, yutulmadan önce genelde kara deliğin çevresinde dönen bir disk oluşturur ve diskteki içeri doğru spiral çizen madde gerçekten diske dik yönlerde, kara delikten kaçmaya yetecek kadar hızlı hareket edebilir. Dışarı akan bu madde, uzaya doğru binlerce hatta milyonlarca ışık yılı boyunca uzanan dar, güçlü parçacık hüzmesi jetleri oluşturur. Bu jetler aşırı kuvvetli olabilir ve kara deliğin etrafındaki ortama çok büyük zararlar verir. Bunun aşırı bir örneği, içerisinde olduğu kümede muazzam şok dalgaları üreten, Perseus kümesindeki bir kara delik. Daha da aşırı bir örnekse RX J1532.9+3021 adı verilen bir galaksi kümesindeki bir kara delik. Yukarıdaki görsel, kümedeki bileşen galaksilerin Chandra X-ışın Gözlemevi’yle alınan bir X-ışın görüntüsünü (mavi) ve Hubble Uzay Teleskobu’yla alınan bir optik görüntüsünü gösteriyor. X-ışınlarında parlak mavi emisyon, kümenin merkezi yakınındaki parıldayan sıcak gazı gösteriyor. Bu gaz o kadar yoğun ki hızlıca soğumuş olmalıydı, bu yüzden de gazın burada hala neden X-ışınları yayınlamaya devam ettiği bir muamma. Chandra X-ışın görüntüsü dikkatlice incelendiğinde X-ışın emisyonundaki iki oyuk açığa çıkıyor. Astronomlar bu oyukların, RX J1532 kümesinin merkezi galaksisinde bulunan bir süperdev (ya da ultradev) kara delikten çıkan parçacık jetleri tarafından oluşturulduklarını ve bu jetlerin küme merkezindeki gazı tekrar ısıtmış olabileceğini düşünüyorlar. Durum buysa, bu kara delik milyarlarca Güneş kütlesine sahip ve çok hızlı dönüyor olmalı. Eğer böyle değilse de, gözlemlenen boşlukları meydana getirecek kadar enerji üretebilmesi için on milyarlarca Güneş kütlesine sahip olması gerek.
Görsel: X-ışın: NASA/CXC/Stanford/J.Hlavacek-Larrondo et al, Optik: NASA/ESA/STScI/M.Postman & CLASH ekibi