Güneş benzeri yıldızlar ömürlerinin sonlarına doğru, başlangıçtaki boyutlarının yüzlerce katına kadar büyüdükleri bir evreye girerler. Derinlerde, nükleer fırın, bir zamanların oldukça istikrarlı enerji kaynağı, değişimler göstermeye başlar. Sonuç, kısa zamanda yıldızın dış katmanlarını uzaklaştıran ve geriye merkezde, çevresi gezegenimsi nebula olarak adlandırılan karmaşık şekilde oyulmuş bir gaz bulutuyla sarılmış, beyaz cüce olarak adlandırılan ölü, yoğun, Dünya büyüklüğünde bir elmas bırakan bir dizi vuruştur. Ünlü örneklerden birisi, Hubble (HST) optik görseli ve XMM-Newton X-ışın görselinin bu kompozitinde görülen Eskimo Nebulası’dır. Eskimo, emisyonun geniş, bozuk dış halkası bir parkanın (eskimo ceketi) başlığındaki kürkü andırdığı için bu ismi almış. Gezegenimsi nebulalar çok çeşitli şekillerde olabilirler ve sık sık Eskimo’da olduğu gibi kökenleri pek anlaşılamamış tuhaf çizgiler ve asimetrilikler sergilerler. Gezegenimsilerin sahip olduğu şekillerden bazılarının, merkezi yıldızın rüzgarı ve çevresindeki geniş gazın etkileşimleri tarafından oluşturulduğu düşünülüyor. Bu XMM-Newton görselinde görüldüğü gibi, X-ışını yayınlayan gaz (mavi) Eskimo’nun “yüzünü” dolduruyor gibi görünüyor ve merkezi yıldızın rüzgarı daha önceden mevcut olan püskürüğe çarpıp milyonlarca derecelik X-ışını yayınlayan sıcaklıklara ısıttıkça astronomlara bu gibi etkileşimlerin önemini gösteriyor.
Görsel: ESA/NASA ve M.A. Guerrero