Pulsarlar, yolculuklarına Güneşimizin yaklaşık 5-10 katı kadar kütleyle başlayan yıldızların nihai evrimlerinden geriye kalan, hızla dönen küllerdir. Pulsarlar, yaşamının sonunda çöken ve böylece tüm yüklü atom altı parçacıkların (protonlar ve nötronlar) (ters beta çözünmesi adlı bir süreçte) sıkışarak nötronlara dönüştüğü bir yıldızın çekirdeğinin ölü kalıntılarıdır. Ortaya çıkan nötron yıldızı inanılmaz yüksek bir yoğunluğa sahiptir (1 çay kaşığı dolusu nötron yıldızı maddesi, yeryüzündeki tüm insanların toplamından daha ağırdır) ve öncül yıldızın nispeten sakin dönüşü çöküş sırasında artar. Nötron yıldızlarının yüksek dönüş hızları ve güçlü manyetik alanları bunları Evren’deki belki de en ekstrem cisimler yapar. Bunun ünlü bir örneği Yengeç Nebulası Pulsarı, bir diğeri de Vela Pulsarı’dır. Vela pulsarı her 89 milisaniyede bir tur döner. Bu, bir helikopterin (tipik olarak saniyede 5 turdan daha az dönen) pervanesinden çok daha hızlıdır. Nötron yıldızlarının yüksek yoğunluğu nedeniyle kusursuz şekilde düzgün ve küresel olacaklarını düşünebilirsiniz. Ama nötron yıldızının katı demir kabuğundaki gerilimler kabuğu kırabilir ve muazzam yıldız depremleri üretebilir. Ve nötron yıldızının kütlesinin dağılımındaki ufak asimetriler bile yalpalamasına ve sonuç olarak kütle çekim dalgaları üretmesine sebep olabilir. Vela Pulsarı’nın Chandra X-ışın Gözlemevi’nden bu görseli, devinen bir madde jetinin nötron yıldızından dışarı atılışını, belki de nötron yıldızının yalpalayışını gösteriyor gibi duruyor.
Görsel: X-ışın: NASA/CXC/Univ of Toronto/M.Durant et al; Optik: DSS/Davide De Martin