Kozmik otoban galaksilerle doludur ve bunlar arasındaki çarpışmalar oldukça yaygındır. Bunun en olağanüstü örneklerinden birisi, yaklaşık 100 milyon yıl önce başlayan ve bugün hala devam etmekte olan muhteşem bir çarpışma, Anten Galaksileri’dir. Yukarıdaki görüntü NASA’nın Büyük Gözlemevleri’nden üçünden: mavi renkte Chandra X-ışın Gözlemevi tarafından görüldüğü şekilde X-ışın emisyonu, altın rengi ve kahverengide Hubble Uzay Teleskobu tarafından görüldüğü şekilde yüksek çözünürlüklü optik emisyon ve kırmızı renkte Spitzer Uzay Teleskobu tarafından görüldüğü şekilde kızılötesi emisyon. Her gözlemevi, galaksiler çarpıştığında meydana gelen fiziksel süreçlerin tamamlayıcı bir görüntüsünü oluşturuyor. X-ışınları çarpışmadan kaynaklanan devasa yıldız oluşumunun etkilerini ve bu yıldızların süpernovalarının ürettiği sıcak gazları gösteriyor. Hubble, karanlık toz şeritleriyle birlikte kimisi çarpışmadan önce galaksilerde var olan, kimisi de çarpışma tarafından oluşturulmuş olan mevcut orta kütleli yıldızlar popülasyonunun optik emisyonunu görüyor. Spitzer ise yeni, gizli yıldız oluşum alanlarını işaretleyen sıcak tozları görüyor. Galaksilerin çarpışması, Evren’in sayesinde yeni yıldızlar, yeni birleşmiş galaksiler oluşturduğu ve kompleks kimyasal elementleri yaratıp yaydığı kuvvetli bir mekanizmadır.
Görsel: X-ışın: NASA/CXC/SAO/J.DePasquale; IR: NASA/JPL-Caltech; Optik: NASA/STScI