Ana Sayfa Genel Samanyolu’nun Ötesinden Gizemli Gezginler

Samanyolu’nun Ötesinden Gizemli Gezginler

Kozmik ışınlar, atomların ışığa yakın hızlarda seyahat eden ve dış uzaydan Dünya’nın üzerine yağan kopmuş parçalarıdır. Bu pozitif yüklü atom çekirdekleri, hala tam olarak tanımlanmamış ve anlaşılamamış çok güçlü süreçlerde ekstrem enerjilere yükseltilir ve hızlandırılırlar. Özellikle gizemli olanlar aşırı yüksek enerjili kozmik ışınlar, yani Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nın (bugüne kadar yapılmış en güçlü parçacık hızlandırıcı) üretebileceğinden milyon kat daha yüksek enerjilere sahip parçacıklardır. Bu atom çekirdeklerinden bazıları, sertçe vurulmuş bir tenis topu kadar kinetik enerji taşıyabilirler. Bu aşırı yüksek enerji parçacıkları Dünya atmosferinin tepesine çarptığında milyarlarca ikincil parçacık (elektronlar, protonlar ve müonlar) üretirler. Bu parçacıklar büyük su tanklarının içerisinde, suda ışığın yerel hızından daha hızlı hareket ederken ürettikleri Cherenkov radyasyonuyla tespit edilebiliyorlar. En büyük aşırı yüksek enerjili kozmik ışın detektörü olan Pierre Auger Gözlemevi, Arjantin’de 3,000 kilometrekareye dağılmış olan 24 optik teleskopla birlikte 1600 su tankının bir toplamı. Auger İşbirliği şimdilerde, gökyüzünde tespit edilen 30,000 kozmik ışının dağılımında bir anizotropi keşfetti. Auger gözlemleri, kozmik ışınların bu tüm gökyüzü haritasında kırmızımsı gösterilen belirli bir bölgede daha fazla kozmik ışın tespit edildiğini gösteriyor. Bu bölge, dış galaksilerin sayısının nispeten yüksek olduğu bir alanla ilişkili gibi duruyor. Belki de bu parçacıklar bir şekilde bazı galaksilerin merkezlerindeki süperdev kara deliklerin yakınında üretiliyorlardır ama bu aşırı yüksek enerjili kozmik ışınların ayrı ayrı kaynakları henüz tanımlanamadı.

Görsel & Referans: Pierre Auger Collaboration

Yorumunuzu yazabilirsiniz